İçsel Yaralarımızı Nasıl İyileştirebiliriz?

İçsel Yaralarımızı Nasıl İyileştirebiliriz?

’’ İyileştiremediğimiz her yara  zaman içinde gittikçe daha da büyür ,kabuk bağlar.

  Yara her kanadığında  acısını hissetmek istemez ,yaralarından korkar göstermek istemez  saklar.’’

                                                                                    Kendiniz olmanızı engelleyen 5 yara kitabından

                                                                                                                                           Lise Bourbeau

Dünya gezegeni en ağır sınav yeridir,insan kılıfına bürünen sonsuz varlık dünyaya gelirken sahip olduğu evrensel bilgilerin hepsini unutarak gelir,doğarken ona eşlik edecek bilgisi yoktur sadece sahip olduğu ruhuyla dünyaya gelir,Dünyaya gelme amacı ise basittir insan formunu deneyimlerken kendi ruhunun derinliklerini keşfetmektir .Hayat bir yolculuksa insan kiminle elele olacağı ve heybesinde  nelere yer vereceğine kendisi  karar verir.Varlığının sahip  olduğu öz  bilgi ,deneyimlerle zaman içinde tek tek açılırken ,bu açılım ki tasavvufta kabz hali deriz biraz sancılı olucaktır,tıpkı doğum sancıları gibi o yüzden tekamül yolunda kendi varlığımızın değerini algılamaya çalışırken bizler yaşamdaki deneyimlerimizden yaralar almaya başlarız bu yaralar ilk başta bizi çok seven anne ve babalarımız tarafından  açılır.

Evet bizler yaralarımızı maske takarak  saklarız, sebebi basittir ,güçlü görünmek kendimizi herkese karşı ispatlamaktır derdimiz ancak kaçırdığımız nokta ise herkesin genel olarak iyi kötü aynı yaralara sahip olmasıdır,ve istediğiniz kadar güçlü bir duruş da sergilesiniz yaralarımız kendisini  kimi zaman kullnadığımız sözlerle,davranışlarımız  ve  vücut dilimizle  gösterir.

Yaş aldıkça maskeler takarak kendimizden ya da başkalarından saklanmaya devam ederiz. Çünkü hatalarımızı kabul ederek onları düzeltmekten kaçarız. Öyle ki bu zorlu bir yüzleşmedir. Fazlasıyla cesaret ister. Yaralarımızın ağırlığı arttıkça yarattığımız maskenin önemi artar. Yara ne kadar önemliyse bunu o kadar sık hatırlar. Ve maskemizi daha sık takmak zorunda kalırız.

Maskeleri sadece kendimizi korumak istediğimizde taktığımızı hatırlarsak, iyileşmemiş bir yaranın üzerini örterek yarayı ortadan kaldırabilir miyiz? Ya üstü örtülmüş bir yaraya bilmeden dokunan birine “canım yanıyor” diye bağırırsak ne olur?

Peki, o kişi gerçekten  senin canını acıtmak istemiş midir?

Yazar Lisa Bourbeou kitabında yaralarımızı sakladığımız maskeleri şöyle sıralar

1.Maske  Muhtaç Kişi  Maskesi -Terk Edilme Yarası

Eğer kişi sevdiği değer verdiği insanlar tarafından terk edilme deneyimi yaşamışsa takındığı maske muhtaç kişi maskesi olucaktır,çünkü varlığı sevdiği insanlar tarafından onay görmemiştir bu da  kişinin dışarıya karşı kendisini acındırma,değişken bir ruh hali ve kurban psikoloji sergilemesine yol açar,Bedensel olarak besinden yoksun bir tutum sergileyebilir,zayıf bacaklar ,büyük ve üzgün gözler kambur bir duruş sergiler.Psikolojik olarak başkalarından aşağıda olduğuna inanır, odak noktası yokluktur kullandığı kelimeler yalnızım,dayanamıyorum,yok kelimeleridir,Kendi başına birşeyleri yapmakta  ya da karar verirken zorlanır,öğüt ister ama öğüdü dinlemez.Sesi çocuk gibidir,ağlamaya meyilli ve hep üzgündür.

Böyle yaralara sahip olan kişilerin yaralarını iyileştirebilmesi için hayatın merkezine kendini koyarak. En başta kendi sorumluluklarını almaları tavsiyesinde bulunabilirim. Özellikle değer ve mutlulukla ilgili konularda çalışma uygulaması çok önemlidir.

2.Maske Mazoşist  Maskesi –  Aşağılanma Yarası

Özgürlük eksikliği ve fiziksel ihtiyaçlarımızla ilgilenen ebeveynin kontrolünden kaynaklanan bir aşağılanma hissedildiğinde yaratılır.Kocaman yuvarlak bri vücut kısa boy bombeli bir ense dikkat çeker .Kendinden ve başkalarından utanır.Utanmaktan korkar.Utanmamak için herşeyi kontol  altında tutar.Değerli olmak değersiz olmak küçük kocaman gibi kelimeler kullanır.Ne istediğini bilir ama sırtına çok yük alır.Özgür olmasına izin vermez Karacier rahatsızlığı ,kalp hatalıkları kaşıntı görülebilir.Bu kişiler fazla özgür olmaktan korkar ,aşırı duygusaldırlar anne rolü oynamayı severler .

Böyle  yaralara sahip olan kişiler kendi sınırlarını kaldırma adına biraz daha serbest davranışlarda bulunmalı, aşırıya kaçmadan çekindiği ve ya korktuğu şeyleri deneyimlemeli ,değer  ve özgüven telkinlerinde bulunması kişinin yaralarını sarmaya başlaması için bir başlangıç olucaktır.

3.Kontrolcü Kişi  Maske – İhanet Yarası

Aşk’ta ihanete uğramış aldatılmış güveninin suistimal edildiği durumları yaşayan kişilerde bu maske  görülür. Karşı cinsten ebeveniyle yaşarlar. Bakışları keskindir. Hızlı gören gözlere sahiptirler. Vücut yapısı güçlü ve seksidir. Sorumluluk sahibi ve güçlü görünür. Özel ve önemli olmak ister. En büyük korkusu kopma ayrılma ve yok sayılmaktır. Bu tarz yaralara sahip kişllerin öncellikle daha basit bir hayat yaşamalarını daha mütevazi bir yaşam seçmelerini tavsiye ederim. Meditasyon yoga gibi  kendisini ruhen gelişmesine aracı olacak çalışmalara katılması yaralarını iyileştirmesine vesile olacaktır.

4-Kaçmaya Meyili Kişi –Reddedilme Yarası

Ebeveynleri tarafından itilen ya da hayatlarında istenmediğinde yaratılır. Kazara doğan bebek bu maskeyi takar ,ince gergin bir vücudu vardır fazla yer kaplamak istemez. Bakışları ürkütücüdür duygu değişimleri sergiler. Sıklıkla kullandıkları kelimeler hiç, sıfır, yok ,yok olmak gibidir. Yalnızlığı sever. Silik bir tiptir. Korkuları çoktur cilt rahatsızlıkları alerji depresyon görülecektir. Maddiyattan soyutlanmıştır. Mükemmelliyetçi bir karaktere sahiptir. Bu yüzden bu kişilerin sosyalleşmesi ,sorumluluk alması hatta vakıf ve derneklerde çalışması onun bir nebzede olsa yaralarını iyileştirmesi için küçük bir başlangıç olacaktır.

5-Sert Kişi Maskesi –Haksızlık Yarası

Kişiliğin baskılandığı durumlarda yaratılır. Aynı  cinsten ebeveynle yaşanır. Açık tenli sert hareketlidir. Sürekli kullandığı kelimeler sorun yok her zaman çok iyi doğru olarak kesin gibi kelimeler konuşma dilinde kullanır. Mükemmeliyetçi başkalarına özenen hislerinden kopuk aşırı iyimser ve hayat doludurlar. Soğuk bir ses tonu vardır. Seçimlerini sürekli sorgular. Çabuk  sinirlenecektir.  Sınırlarına saygı duymaz seksi görünmeyi sever. Soğuk duruşundan sevgisini gösteremez. Bu tarz yarası olan kişilerin halkın içerisine daha çok girmesiyle kendisin de  normal bir birey olduğunu fark etmesini daha sonrasında felsefe ve ruhsal tekamül konularında araştırma yaparak bu yarasını iyileştirmesini salık verebillirim

Hepimiz tek tek kimi zaman birden fazla bu maskeleri takarız aynı moda olan güneş gözlükleri gibi kemiklisi,aynalısı,vintage gibi ..

O yüzden insan olduğumuzu bilerek yaşadıklarımızı kabule geçerek hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek adına    zihinsel ve ruhsal olarak  kendimizi geliştirelim,hazır evdeyiz daha çok kendimizle başbaşayız ,kalemi kağıdı elimize alalım ve tek tek yazalım hangi yaralarımız var? Yaralarımız  anlaşılmasın diye nasıl maskeler  takıyoruz bulalım ,tıpkı Charlie  Chaplinin filminde ki    çok gülen eğlendiren  palyoçonun ,herkesin  gittiği an  makyajını sildiğinde ortaya çıkan üzgün yorgun yüzü gibi …

Maskesiz günler dileğimle,

Yüzünüzden tebessüm eksilmesin

Arzum Koyuncu

Kaynak

Kendiniz olmanızı engelleyen 5 yara

Lise Bourbeau