Blog
Yaşama Sanatı
- 12 Ağustos 2020
- Yayınlayan: Arzum Koyuncu
- Kategori: Genel
Yaşama Sanatı
Yaşamak başından sonuna kadar gerçekten bir sanattır. Nasıl bir sanatçı zamanını, yorumunu, emeğini eserine katar ve nihayetinde eşsiz bir eser ortaya çıkar, biz faniler de hayatlarımızı yaşarken kendimize koymuş olduğumuz hedeflerimizi gerçekleştirebilmek, hayallerimize ulaşabilmek için çaba gösteririz. Bunları gerçekleştirirken salt başarı odaklı olmayıp insan olarak nasıl bir kişilik geliştirdiğimiz de önemlidir. Aslında nasıl bir işi yaparken altına imza atıyorsak bu dünyadan göçerken de nasıl bir iz bırakacağımız dikkate değerdir. Arkanızdan ahlarla mı anılacaksınız yoksa iyiliklerle mi? Seçimlerimiz aslında hayat yolculuğumuza yön veren esintilerdir, aldığımız kararlarsa hayatımıza yön verir. Bireysel psikoloji o yüzden çok önemlidir. Yaşama Sanatı adlı kitapta der ki: Bireysel psikoloji yaşamın özünde saklıdır. Yapıp gelişme, iş görme eğilimiyle kendini açığa vuran gizemli yaratıcı gücü kavram arzusudur. Ruhumuzun işleyişi aynı doğa gibidir, zamanla belli bir olgunluğa erişir. Amacı olmayan bir birey hayat içerisinde mutsuz olmaya mahkumdur. O yüzden kişi kendini tanımalı yaşam içinde ne istediğini bilerek, iyi bir insan olarak her günü bir önceki dünden daha anlamlı ve daha bilgili olarak kapatmalıdır çünkü ancak bu şekilde bu yolculuğun sonunda kendini özgür ve tamamlanmış hissedebilir.
Yaşama Sanatı
Hayat yolculuğunuza devam ederken 3N 1K yöntemini kullanın. Nerede, nasıl, ne yaparak ve kiminle yaşamınızı devam ettireceksiniz? İlk önce yapılması gerekenler neler ve sizi ne mutlu edecek? Yapılan araştırmalara göre çocuklukta yani erken çocukluk döneminde ne veri aldıysanız o veri sizi ilerde yetişkin halinize dönüştürecektir. Çocukken kendimizi yetersiz gördüğümüz için hayal gücümüzü çalıştırır, kendimize bir hedef koyarız. O hayaller ve hedefler henüz çocuk kalbinin saf enerjisi ve neşesiyle doludur ki o yüzden içsel sesle hareket eder ve evrene kolay akıştadır. O yüzden çocukken yaptığınız şeyler, oynadığınız oyunlar, hobiler çok değerli ve kıymetlidir. Birçok danışanıma çocuklukta neler yaptığını sorarım çünkü çocukken özgür ve mutluyuzdur, hayallerimiz vardır.
Yetişkin bireylerde en önemli nokta sorular sorarak hayatlarımızda nasıl bir yol almayı istediğimize karar vermektir. Sorulara verilen cevaplarla farkındalık kazanarak çocukluktaki hayal ve hedefleri kendimize hatırlatırız. Kişi aslında yedisinde neyse yetmişinde de odur atasözü çok doğrudur. Kişi hayatı boyunca çocukluğunda sahip olduğu huzuru, mutluluğu bulmak adına aynı yaşama biçimini sağlayan kişi ve çevreyi arar. Bu yüzden ilk çocukluk anılarınız önemlidir. Şimdi şöyle bir yaslanın ve aklınıza gelen ilk çocukluk anınızı hatırlamak için kendinize izin verin. Sizin çocukluk anılarınız neler? Benim hatırladığım ilk anı kumların üstünde ıslak mayo ile deniz kenarında oynadığım andır. Huzur dolu bir şekilde kumdan kaleler yapıyorum.
Yalnız başıma ve çok mutluyum. Bir de kitap satın alma anım vardır. Bizim zamanımızda kitaplar çok pahalıydı. Altın Kitaplar benim hayalimdi. Her gün kitabevine gider onlara bakıp geri dönerdim. Nihayet Altın Kitaplar dizisini ailem doğum günü hediyesi olarak satın aldığında dünyalar benim olmuştu. Şimdi yaşım elliye bir kala iken hala denizde kumdan kaleler yapmak ve kitap okumak benim favorimdir. İşte o yüzden değişmiyor insan… İş kendini bilmek, fark etmekte. Eğer kendinizi bir tararsanız nelerden hoşlandığınızı, neden zevk aldığınızı fark eder ve cehennem diye adlandırdığınız bu hayatı cennetinize çevirebilirsiniz.
İlahi Olan Aşk’ta Buluşmak Dileğiyle
Kaynak:Yaşama Sanatı(Lebenskenntnis) /Alfred Adler